Aksaray somuncu baba müzesi

Merak Ettik 1 - Değişik kültürlerde hobiler

Türkiye'de popüler olan hobileri biliyoruz. Son zamanlarda özellikle fotoğrafçılık ve dans kurslarının rağbet gördüğünü söyleyebiliriz. Acaba dünyanın bambaşka yerlerinde insanların ne gibi hobileri var diye merak ettik. Araştırdık, soruşturduk. Belki meraklılara ilham kaynağı olur diye düşündük. İşte karşınızda dünyanın bazı ülkelerinden popüler hobi örnekleri!

İngiltere'de futbol hobilerin başında geliyor. Futbol meraklısı İngilizler, rugby, karate, bisiklet ve yüzme gibi farklı sporlara da zaman ayırıyorlar.

Mutfak sanatlarına meraklı İngilizler yemek kurslarına yoğun katılım gösteriyor. En ünlü şeflerin İngiltere'den çıkması tesadüf değil.

Ayrıca İngiltere'de dans ve örgü, patch-work gibi el işleri de ilgi gören hobiler arasında.

Danimarka'lıların sağlıklarını korumak için yapmayacakları şey yok. Sokaklardaki insanların neredeyse yarısı ya koşuyor, ya koşuya gidiyor, ya koşudan dönüyor, ya da fitness için spor salonu yolunda.

Danimarka'da hüküm süren bitmek bilmez kışlardan mıdır bilinmez, yün çorap örmek özellikle genç kızlar arasında moda haline gelmiş bir hobi. Ama ne çoraplar! Ninelerimizin yaptığı gibi 5 şişle örülen, desenli, motifli çoraplar herkesin elinde. Kendileri de giyiyorlar, çevrelerine hediye de ediyorlar.

Almanya da futbol meraklılarının fazla olduğu ülkelerden. Bunun yanı sıra kaya tırmanışı, trekking, kampçılık gibi doğa sporları da revaçta olan diğer hobiler arasında. Özellikle gençler arasında da graffiti yaygın hobilerden.

Hollanda'lıların tüm günü bisiklet üzerinde geçirmeleri yetmiyormuş gibi, onlar da spora meraklı, sporu önemseyenlerden. Futbol, yüzme, fitness gibi sporlar pek çok kişinin hobileri arasında.

Lalesiyle meşhur Hollanda'da tabi ki bahçecilik de popüler olan bir diğer hobi. Hatta, Hollandalılar yaşadıkları evin bahçesi yoksa geniş bir alana yayılmış bahçe sitesi diye tabir edebileceğimiz bir yerden toprak kiralayıp, hobileri için gereken mekanı sağlayabiliyorlar.

Hollanda'daki bir diğer yaygın hobi ise marangozluk. Bahçesine kulübe, masa, hatta koltuk yapan meraklılar dahi var.

Fransa'da popüler olan hobiler arasında, "pétanque" adı verilen, açık alanda oynanan Fransızlara özgü bir tür bowling başı çekiyor.

İtalyanlar motor sporlarına meraklı. Bisiklet de diğer yaygın hobiler arasında yer alıyor. Şarap yapımı ve şarap tadımı da olmazsa olmazlardan.

Amerika bildiğiniz gibi çok geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Bu sebeple de en çok ilgi gören hobiler içinde birçok farklı seçenek barındırıyor. Spora meraklı Amerikalılar arasında golf, kayak, yüzme, snow boarding, kaya tırmanışı, balıkçılık, bowling, ve tabi ki basketbol, futbol, Amerikan futbolu gibi takım oyunları epey revaçta. Bir de – ne kadar spor sayılabileceği tartışılır ama – avcılığa meraklı olanlarında sayısı oldukça fazla.

Amerikan rüyasında bahsedilen bahçeli kocaman evler de beraberinde bir hobi olarak bahçeciliği getiriyor. Çiçek ekmek, çimleri biçmek, peyzaj ve dekorasyon gibi bahçe işlerinin yanı sıra, Amerika'da yılların eskitemediği ağaç ev modası da halen devam ediyor.

Bunların dışında koleksiyonculuk, müzik enstrümanı çalmak, ve fotoğrafçılık merakı da Amerikalıların yaygın hobileri arasında yer alıyor.

Hindistan takı tasarımına merak sarmış durumda. Kurslar, atölyeler ve takı malzemeleri hem çok ucuz hem de çok kolay bulunabiliyor. Özellikle makrome örgü tekniği ve doğal taşlar ile takı tasarımının meraklısı bol.

Ayrıca, Hindistan'da "poi" denen alevli bir tür performans sanatı ve jonglörlük yapmayanı dövüyorlar. Hintliler arasında popüler olan bir diğer hobi ise mum yapımı.

Çin'de yazı sanatı olarak tanımlayabileceğimiz kaligrafi çok ilgi görüyor. Bunun dışında Çinlilerin hobileri arasında pin pon, kağıt katlama sanatı olarak tarif edilen origami, bir tür fiziksel ve ruhsal egzersiz olan tai chi yer alıyor.

 Japonya'da da "shuuji" adı verilen geleneksel kaligrafi hobi dendiğinde ilk karşımıza çıkanlardan. "İkebana" denen geleneksel çiçek aranjmanı Japonların meraklısı olduğu bir diğer hobi.

Rusya'da dantel, kanaviçe işlemek ve örgü örmek en yaygın hobiler arasında yer alıyor. Bunun dışında bir müzik enstrümanı çalmak da Rusların başta gelen hobileri arasında.

Avustralya'da özellikle su sporlarına ilgi çok yüksek. Yüzme, sörf, dalış, o da olmadı balık tutmak adet haline gelmiş.

Merak Ettik yazı dizisinin ikinci yazısı "Merak Ettik 2 – Dijital fotoğraf makinesi nasıl seçilir?"i okumak için

FARKLI...

Mehmet Ali Ağca İtalya'da gözaltına alındı Kaynak: http://www.mynet.com/haber/dunya/share-1630134-1?utm_medium=copy

Mehmet Ali Ağca İtalya'da gözaltına alındı Mehmet Ali Ağca, 1981 yılında suikast girişiminde bulunduğu Papa 2. Jean Paul’ün Vatikan’daki mezarını ziyaret ederek, çiçek bıraktı.

Roma / (DHA) - İtalya’ya vizesiz girdiği öne sürülen Ağca’nın, emniyet müdürlüğüne götürüldüğü iddia edildi. Cezasını doldurduktan sonra İtalya’da tutulduğu cezaevinden 2009 yılında serbest bırakılan Mehmet Ali Ağca, 13 Mayıs 1981 tarihinde binlerce kişinin önünde tabancayla vurduğu Papa 2. Jean Paul’ün mezarını ziyaret etmek için yine bu ülkeye geldi. Adnkronos haber ajansının aktardığına göre, Ağca sabah saatlerinde bu ajansın Roma’daki merkezine gelerek, “Papa’yı vurduğum andaki fotoğrafları dünyaya ilk siz servis etmiştiniz. Bu nedenle, Papa’nın beni Rebibbia Cezaevi’nde affetmesinin 31. yıldönümünde (27 Aralık 1983) size gelmek istedim. Papa’nın mezarına çiçek bırakacağım ve sizin de orada olmanızı istiyorum” dedi. Söz konusu ajansın muhabiri Piero Spinucci ile birlikte Vatikan’daki Aziz Petrus Bazilikası’nın altında bulunan Aziz Sebastian Şapeli’ndeki mezara giden Ağca, buraya iki demet beyaz gül bıraktı. Ağca daha sonra söz konusu ajansa verdiği röportajda, “1981’de mucizenin yaşandığı bu yere yeniden geldim. Burada, Fatima’nın 3. Mucizesi gerçekleşmişti. Ben, Papa’ya saldırı düzenleyerek bir mucize gerçekleştirdim” dedi. Saldırıyı gerçekleştirdiği Aziz Petrus Meydanı’nda olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Ağca, “İnsanlığın tek kurtarıcısı İsa yaşıyor” ifadelerini kullandı. PAPA’YLA GÖRÜŞMEK İSTEDİ, AMA KABUL EDİLMEDİ Öte yandan, Vatikan’da bulunduğu sırada La Repubblica gazetesi muhabiri Marco Ansaldo’yu telefonla arayan Ağca, “İstanbul’dan bu sabah geldim. Şimdi Papa 2. Jean Paul’ün mezarını ziyaret etmeye gidiyorum, çünkü bu jesti yapma ihtiyacı duyuyordum” dedi. Ağca'nın Papa Francesco ile görüşmek istediği, ancak bu talebinin reddedildiği İtalyan basınına yansıyan bilgiler arasında. Vatikan Basın Sözcüsü Peder Federico Lombardi, “Mezara çiçek bıraktı. Zannediyorum bu yeterliydi” dedi. VİZESİZ GİRDİ Ansaldo ayrıca, vize talebi İtalya tarafından reddedilen Ağca’nın Avusturya üzerinden arabayla bu ülkeye giriş yaptığına da aktardı. Ansaldo, bir süredir Vatikan’a gelmek istediğini söyleyen, ancak vizeyi elde edemeyen Ağca’ya “Vize aldınız mı?” diye sorarken, Ağca ise, “Ne vizesi? Kendim girdim” diye cevap verdi. İtalya’ya yasal olmayan yollardan girdiği öne sürülen Ağca’nın, Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduğu iddia ediliyor. AĞCA İTALYA’DAN SINIRDIŞI EDİLECEK İtalyan polis yetkilileri, 1981 yılında suikast girişiminde bulunduğu Papa 2. Jean Paul’ün Vatikan’daki mezarını ziyaret için geldiği İtalya’ya kaçak yollarla girdiğini belirledikleri Mehmet Ali Ağca’nın gözaltında olduğunu ve sınırdışı edileceğini doğruladı. Doğan Haber Ajansı’nın ulaştığı bir polis yetkilisi, bürokratik işlemlerin sürdüğünü söyledi. Türk diplomatik kaynaklar ve polis yetkilileri, sınırdışı işleminin 48 saat sürebileceğini, dolayısıyla Ağca’nın Pazartesi günü İtalya’dan gönderileceğinin altını çizdi. Diplomatik kaynaklar ayrıca, aldığı cezalardan dolayı Ağca’nın henüz, AB Birliği üyesi ülkeler arasında uygulanan Schengen vizesine sahip olamayacağına dikkat çekti. Ağca bu nedenle, İtalyan makamlarından birçok sefer, Papa’nın mezarını ziyaret etmek için ‘özel’ vize talep etmiş, ancak olumlu karşılık bulamamıştı. Avusturya’dan arabayla İtalya’ya giriş yaptığı belirlenen Ağca’nın, süren işlemler nedeniyle Roma Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduğu bildirildi. Kaynak: http://www.mynet.com/haber/dunya/share-1630134-1?utm_medium=copy

Sergüzeşt (Samipaşazade Sezai)

Sergüzeşt

 (Samipaşazade Sezai)

KİTABIN ADI : Sergüzeşt
YAZARI : Samipaşazade Sezai
YAYIN EVİ ADRESİ : Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları/Ankara
BASIM YILI : 1984

KİTABIN KONUSU

Romanın konusu bir esir kızın hayatını,çektiği acıları anlatmaktadır.

KİTABIN ÖZETİ

Dilber yaşadığı hayattan kurtulmak için evinden kaçar.Bir tüccarın eline düşer ve tüccar kızı esir pazarında memura satar.Memur ailesi de kendilerine yük olduğu gerekçesiyle esirciye satarlar. Esirci Dilber’in güzelliğini keşfedip besler ve yüksek bir fiyata oğlu için uygun gören bir hanımefendiye satar.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet

Hanımefendinin oğlu Celal Bey Avrupa görmüş ressamdır. Kızdan hoşlandığı ve de onun esiri olduğundan, sık sık çeşitli kıyafetlere sokarak, ustasından öğrendiği şekilde tasvirlerini yapmaya başlar. Bütün bunlar kıza zulüm gibi gelir, dayanamayıp ağlamaya başlar. Celal Bey Dilberle evlenmek ister ancak işin içine aile bağları girer.Bunun farkına varan annesi Dilber’i esirciye sattırır. Celal bunu duyduğu zaman yataklara düşer ve bir daha kendine gelemez. Annesi yaptığı yanlışın farkına varır fakat artık çok geçtir.

Bu arada Dilber Mısırlı bir tüccara satılmıştır. Saray gibi bir yerin harem bölümünde diğer kızlarla yaşamaya başlamıştır. Haremağası Cevher Ağa’da Dilber’i kızı gibi sevmiştir. İstanbul’a göndermeyi istemektedir. Dilber’i kaçırmak için dışarıdan merdiven dayayarak Dilber’i indirir. Ama kendisi ihtiyar olduğundan ve heyecanın da etkisiyle düşer ve ölür.Ne yapacağını şaşıran esir kız, çaresizlik içinde kendisini Nil nehrine atar ve hayatına son verir.

KİTABIN ANA FİKRİ

Hiçbir zaman intiharı son çare olarak görmemeliyiz.Adaletin elbet birgün tecelli edeceğini unutmamalıyız.

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Soylu ve zengin bir aile çocuğunun esir bir kıza sırılsıklam aşık olması gibi okuyucuyu meraklandıran ilginç olaylar vardır. Romandaki bazı şahıslar şunlardır:

Dilber : Çok gururlu ve sakin bir kızdır.Onu gören herkes aşık olmaktadır fakat esir olmasından dolayı evlenmesi mümkün olmamaktadır. Kurtuluşu intihar etmekte bulmuştur. Günümüzde böyle insanların eşya yerine konması bir insanlık ayıbı sayılmaktadır.

Celal Bey : Namuslu iyi terbiye görmüş ve iyi bir eğitim almış, soylu bir ailenin çocuğudur.Dilber’in satılmasından sonra akli dengesini yitirmiştir.

Cevher Ağa : Yardımsever ve çok babacan bir insandır. Dilber’i kızı gibi sevmiştir. Onu esir hayatından kurtarmak istemiştir fakat ömrü buna yetmemiştir.

KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER

Eserde tutsak bir kızın başından geçenler anlatılmış, dönemin toplumsal sorununa gerçekçi bir yaklaşımla değinilmiştir. Bunun yanında, konuşmaların sadeliği, günlük dile uygunluğu ile de dikkati çekmektedir. Okuyucuyu meraklandırarak kitabın okunmasını sağlamaktadır.

KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ

Samipaşazade Sezai, Türk yazar (İstanbul 1860-1936). Paris’e kaçarak jöntürk hareketine katıldı ve örgütçe yayımlanan Şura-yı Ümmette başyazarlık yaptı(1901-1908). Madrid’de elçi olarak bulundu(1909-1914). Sergüzeşt(1889) adlı romanı Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanı olarak kabul edilir.

Cizre'de PKK- HÜDA-PAR çatışması Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde PKK'nın Gençlik yapılanması olarak bilinen 'Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi' (YDGH) ile Hür- Dava Partisi (Hüda-Par) üyeleri arasında silahlı çatışma çıktı. Kaynak: http://www.mynet.com/haber/yasam/share-1629223-1?utm_medium=copy
Cizre'nin Nur Mahallesi'nde sabaha karşı saat 03.00 sıralarında karşılaşan iki grup arasında çıkan tartışma, kısa sürede uzun namlulu silahlların kullanıldığı çatışmaya dönüştü. İki grup sokak aralarında uzun namlulu silahlarla birbirine ateş etti. Her iki grubun taraftarlarının da olaya katılması üzerine çatışmalar büyüdü.
YDHG'lilerin uzun namlulu silahlarla Hüda-Par üyesi olan kişilerin evlerini kuşattığı ve çatışmaların devam ettiği öne sürüldü. Çatışmalar özellikle Nur Mahallesi'ndeki bazı sokaklarda yoğunlaştı. Çatışmaya müdahale etmeleri için polis ekipleri sevk edildi. Çok sayıda polis panzeri YDGH üyeleri datafından daha önceden kazılan hendekler nedeniyle çatışmaların olduğu sokaklara ulaşmada zorlandı. Cizre'deki işyerleri bugün açılmazken, evlerinden çıkanlar Nur Mahallesi'ndeki çatışmaları uzaktan izlemeye çalıştı. 

HIZLI TREN KAPSAMA ALANI...

Hızlı trenin kapsama alanı

Yüksek Hızlı Tren (YHT) yatırımlarını 2015 yılında da devam ettirecek olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürlüğü, YHT ile yurt dışını da kapsama alanına alacak.

Son yıllarda artan Yüksek Hızlı Tren (YHT) yatırımları sadece yurt içini değil yurt dışını da kapsama alanına aldı. Ankara-Sivas hızlı trenin hattının tamamlanmasının ardından Erzincan-Kars bağlantısı ile de Azerbaycan gibi diğer komşu ülkelere bağlantı yapılması planlanıyor. 

Ayrıca hızlı tren Ankara merkezli olmak üzere , Gaziantep, Diyarbakır gibi şehirlere de uzanacak.

Yeni yılda 5 milyar lira yatırım planlayan TCDD, YHT seferlerini komşu ülkelere kadar götürecek. 2015 programı kapsamında Kuzey Irak hattı gündeme gelecek.

2015 yılında 5 milyar lira yatırım yapması beklenen TCDD Genel Müdürlüğü, YHT seferlerini komşu ülkelere götürmek için çalışmalara başladı.

Kalkınma Bakanlığı’nın onayı ile birlikte 2015 programı kapsamında 2 milyar lira yatırımla Nusaybin-Cizre-Habur demiryolu hattı döşenmesi planlanıyor. 140 kilometrelik hattın Habur’a bağlanmasının ardından Kuzey Irak’ın da demiryolu hattı döşemesi ile birlikte iki ülke arasında hızlı tren seferleri başlatılabilecek. Ankara merkezli olmak üzere hızlı tren, Gaziantep, Diyarbakır gibi şehirlere de uzanacak.

KİTAP OKUMAK NEDEN ÖNEMLİ ?

Kitap Okumak Neden Önemlidir?  Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişi, öncelikle kendine olan güvenini artırır. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu geliştirip, geniş bir görüş açısı sağlayarak, olayları inceleme yeteneği kazandırır. Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği zengin kelime dağarcığına sahip oldukları için, hikmetli ve etkileyici konuşarak hitap ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar. Bu etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır. Dahası, geniş kelime dağarcığı, insanın daha fazla kavramla düşünebilmesini de sağlar. Yani düşünce kapasitesini ve kültür düzeyini artırır. Boş zamanlarını, çoğu zaman hiçbir yararlı bilgi aktarmayan televizyon karşısında geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendiren bu kişiler, edindikleri bilgi ve kültür sonucunda aynı zamanda toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olurlar. Tüm bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için okumaları gerektiğinin çok önemli bir göstergesidir. Okuyarak kendini geliştiren kişiler ise elbette çevrelerinde gelişen olaylara da hakim olacak ve toplum içinde eğitim seviyesinde zamanla bir ilerleme sağlanacaktır. Okuyarak Zaman Kazanmak Genellikle iş sonrası veya evde televizyon karşısında amaçsızca, kanal kanal dolaşarak boşa geçirilen zamanlar, kitap okuyarak geçirilebilecek en verimli zamanlardır. Bunun yanı sıra otobüs, tren, taksi ve uçak gibi ulaşım araçlarında seyahat ederken zorunlu olarak geçen boş zamanlar da kitap okuyarak değerlendirilebilecek anlardır. Özellikle bekleme yapılan yerlerde kitap okumak, geçirilen zamanı hem zevkli hale getirecek hem de kişinin yeni bir şey daha öğrenmesine vesile olacaktır. Bu konuda gelişmiş ülkelerin çizdiği tablo oldukça etkilidir. Sahip olunan her boş anda yanlarında bulunan kitabı okuyan Batılılar, kitap okuma alışkanlığının en güzel örneklerini sergilemektedirler. KITAP OKUMA : Kitaplar ömrü uzatmanin en iyi yoldur. Stres insanin ölüm alarmidir. Kitaplar bitirilemeyecek kadar çoktur. Bu yüzden en lüzumlulari okunmalidir. ?KÜTÜPHANELERDEKİ KİTAP SAYISI ARTIRILMALI? Bu konuda da Mili Egitim ve Kültür Bakanligina Cok isler düsmekte. Artik Ailelere cok büyük görev düsüyor cocuklarina örnek olsunlar ve okuma aliskanligi kazandirsinlar.

ÖZEL HAKEKATTA GÖREVLİ BİR ABİMİZİN ANILARI....

AĞRI'DA TENDÜREK DAĞINDA BİR ÇATIŞMADA KAYBOLDUK, ÖCÜ BEKLERKEN GERİLLA BANA HEVAL DEDİ, ÖLESİYE SUSAMIŞIM Kİ BANA SUYUNU VERDİ-MUSATAFA İLDENİZ (GAZİ TÜRK ASKERİ)



Yıl 1994 Tendürek dağına operayona gittik.çatışma çıktı ...Çatışmadan sonra kayboldum.üç gün dağlarda susuz gezdim.susuzluktan dudaklarım çatlamıştı. Kendimden geçmiştim..su ararken karşımda o ''öcü'' dediğimizleri gördüm.Tamam dedim işim bitti, ama yaklaştılar bana ve korkma dediler. Matarasını çıkarıp bana su verdiler, ıslattıkları mendilleriyle dudaklarımı nemlendirdiler. Beni öldürmelerini beklerken verdikleri şefkatten anladım ki kardeşi kardeşe vurdurtuyor bu kirli savaş....

GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYINIZ...

SABIR...

İmanınız varsa dayanacaksınız ,dişinizi sıkacaksınız, yılgınlık gösteremeyeceksiniz. Bu dünya dayanma dünyasıdır…. Darılma dünyası değildir diyeceksiniz… Sağanak sağanak yağmur yağsa, bela yağsa ibadetten vazgeçmeyeceksiniz ve mahiyetler  daha da azgınlaşsa yine de dişinizi sıkacaksınız… Eteklerinize tozu torağı bulaştırsa günaha çekmeye çalışsalarda sabır göstereceksiniz… nerdeyse bazen meleklere taş çıkaracak zira önümüzde yığın yığın vazifeler bizi bekliyor… Ve kulluğunu ispat edeceksin. böyle olmayı bekliyor İslam bir kelamın dışında ikinci bir Rönesans görmedi bu kainat…. İnsanların kafası fenni şeylerle dolu ilimle irfanla dolu  kimseler ikici Rönesans’ı gerçekleştirecek ve güçlü şeyler olacak Efendimiz( S.A.V) sabır diyor sabır diyor….onu ilimle donatılmış insanlar gerçekleştireceklerdir bunlar güç istiyor bunlar sizi bekliyor bunlar güçlü insanlar bekliyor… zira sabır herkesin derecesine göredir….

Habibim sabır et sabır et Allah (C.C.)  seninle beraberdir ve yerinde dişinizi sıkmanız sabır etmenizi söylüyor zira Allah(C.C.) sabır edenlerle beraberdir zira Allah( C.C.)  kimseyi zayi etmediği gibi sezide zayi etmeyecektir. İster dünya bütün cazibesiyle karşınıza gelsin ister çalışın çalışın ama bir yere gitmeyeceğini görün…

Allah’ın ( C.C)  yardımı yakındır yanlışa düşmeyiniz…

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenustainû bis sabri ves salât(salâti), innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne).

Ey iman edenler, hakikatinizin açığa çıkartacağı sabır (dayanma kuvvesi) ve salât (hakikatiniz olan Esmâ mertebesine yönelişin getirisi olan müşahede) ile yardım isteyin. Muhakkak ki Allâh sabredenlerledir

Herhangi biriniz potada altını ve gümüşü erittiğiniz gibi Allah da(C.C)   kömürü  elmastan ayırmak için sizleri böyle imtihan potalarından  geçirecektir dikkat edin…

Zannediyormusunuz siz hemen cennete gireceksiniz …. Hayır…. sabır edeceksiniz çünkü mücahitlerelerle mücahit olmayanlar… iman edenlerle etmeyenler ayırt edilecektir… sahtekarlar ayırt edilecek… demek ki sizler debagatle eleneceksiniz  ehli küfr  olacak eleneceksiniz…. hastalıklar çıkacak eleneceksiniz… M akam karşınıza çıkacak ve siz hizmet ederseniz makamlar gidecek belki sizi makamlara getirmeyecekler ama ilerisi için iyi şeyler olacak büyük bahar gelecek… ve feryat edeceksiniz…. ALLAH ( C.C.) diye feryat edeceksiniz……. sabr göstereceksiniz belki sınavlardan geçeceksiniz belki büyük sınavlara gireceksiniz ama bırakmacasınız sabırı ve  imanı bırakmıcaksınız…… Sarsılacak ırgalanacak belki yerinizden yurdunuzdan edileceksiniz ama zamanı gelince her şey bitecek düzelecek …. Pes etmeyecek dimdik duracak ve avazınız çıktığı kadar ALLAH (C.C)  diyeceksiniz metanet göstereceksiniz…

Allah’ın ( C.C.)  yardımı yakındır vehese düşmeyiniz. Fakat siz bu kadar acı elem çektiniz mi kafanıza ateşler verildi mi bu kadar sarsıldınız mı ?  onlarla beraber olanlar gibi bu kadar ırgalandınızmı ?  ama sabır diyeceksiniz hep sabır göstereceksiniz… çok iyi bilin ALLAH IN ( C.C.)  yardımı yakındır bahar yakındır aydınlık yakındır şimdi ya kadar ağlayanlar gülecektir… Güldür ALLAH IM ( C.C)  güldür bizi aman akadur ağlayanları güldür… inşallah Amin…   bizler kullarız sen sultansın sen ihsan sahibisin vallahi billahi tallahi sana çok yakışıyor… sultan olmak sana çok yakışıyor….

Bekle görelim melanetler neylerse güzel eyler vallahi billahi güzel etmiş Allah (C.C.)  ne etmişse güzel etmiş ne ettiyse  güzel etmiş sıkın dişlerinizi biraz daha sabır edin bakın bahar nasıl gelecek inayet sizinle birlikte olsun….